Tarım, Hayvancılık ve Ekoloji

Depremin 2. Gününden itibaren organize olan koordinasyon merkezlerimiz, ilk haftalarda akut ihtiyaçlara çözümler yaratırken bir yandan da görünür olmayan ama insanlar için elzem olan ihtiyaçlara da yöneldi. Bunlardan Tarım, Hayvancılık Ekoloji alanı ile ilgili komisyonun kurulması ile birlikte komisyon bu alanın ihtiyaçları için çalışmalarına başladı. 

  • Hayvanlarına yemi sağlayamadıkları için hayvanlarını satmak zorunda kalan vatandaşların seslerini duyurarak 5 farklı mahallede 42 hanenin yem ihtiyacını çözüldü
  • Çiftçinin, üreticinin elinde olan ürünlerini satabilmesi ve yaşamlarına devam edebilmeleri için yerel üreticiler desteklendi. Samandağ’da Yeşilyazı, Çöğürlü ve Sutaşı mahallelerinden kadınlarla dayanışmak için alınan 1 ton erik, İstanbul’ da çeşitli gıda toplulukları ve kooperatifler aracılığı satıldı.
  • Topraklarımızda üretim devam ettiği sürece iyileşme ve üretme süreçlerimiz hızlanacağını biliyorduk. Depremde fide üreticilerini desteklemek ve depremzede hanelerin kendi sebze ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için nisan ve mayıs aylarında “Askıda Fide” kampanyası başlatıldı.  Kampanya ile 100.000 sebze fidesini 1200 hane ile buluşturuldu. 
  • Defne ve Antakya ilçelerinde 5 mahallede 10 farklı noktada yıkılan tandırlar yerine mahallenin ortak kullanıma uygun şekilde yeni tandırları kurulmasını sağlandı. 
  • Deprem bölgelerinde ve özellikle Hatay ilinde enkaz kaldırma çalışmalarında su kullanılmadan yapılmaya devam ediyor. Bu durum kentlerimizde toz ve asbest sorununu beraberinde getiriyor ve toz solumaya devam ediyoruz. Kaldırılan molozlar yaşam alanlarının yakınına ve tarım arazilerine dökülüyor. Ve talebimiz çok basit; bütün bu süreçlerin sağlığa ve ekolojiye uygun yapılması… Diğer yandan Antakya Dikmece mahallesinde deprem konutları adı altında yapılan kamulaştırma ve istimlak kararına karşı arazilerini ve zeytinliklerini savunan köylüler jandarma ve polisin şiddetine maruz bırakılırken köylüler geçim kaynağı olan tarım arazileri ve zeytinlerini savunuyor.

Bütün bu  sorun ve süreçlere  karşı farkındalık oluşturmaya, savunuculuk yapmaya ve dayanışmayı sürdürmeye devam ediyoruz.